Böyle bir cenaze törenini en son Barış Manço’nun vefatında yaşamıştım. Bir daha kime nasip olur bilmem.
Onu uğurlamak için bir günlüğüne Almanya’dan gelenler vardı. Ta Rize’den gelen bir hayranı, sırtına yapıştırdığı dövizin üzerine şöyle yazmıştı: “Yıldızlar da bir gün kayar, Gülhane günleri gibi. Yalnız değilsin, seni unutmayacağız Ferdi Baba.”
A Haber’in cenaze için cami avlusunda kurduğu canlı yayın noktasında yorum yaparken bir hanımefendi yanıma gelip, “Yüksel bey, aslında yitirdiğimiz sadece Ferdi Tayfur değil. 80’li, 90’lı yılların saf duyguları, samimiyeti” dedi. Öyle haklıydı ki… Köşemize yorum gönderen bir okurum ise “Dert ortağımı yitirdim” diye yazmıştı. Halkının derdiyle dertlenen son çınarlardan biri de devrilmişti işte. Bu son iki satırdan günümüzün genç şarkıcılarının çıkaracağı pek çok ders olduğunu düşünüyorum.
ORASI YERİ MİYDİ?
Ancak bu kadar güzel, bu denli duygulu bir manzaraya hiç de yaraşmayacak bir sahneye de şahit oldum. Dua etmek için musalla taşına geldiğimde Tayfur’un yakınları arasında gelişen küfürlü tartışmaya bizzat şahit olmak beni çok üzdü. Madem babanız Ferdi Tayfur’a saygınız yok, bari cenazeye ve Allah’ın evine hürmetiniz olsun.
Mütevazı bir yaşamı tercih eden Tayfur geride göz kamaştıran bir servet bıraktı. Belli ki bu akrabaları (Yoksa akbabaları mı desem?) önümüzdeki günlerde bu büyük miras bölüşülürken pek çok kavganın, atışmanın ortasında sıkça göreceğiz.
AMELİYAT ŞART MIYDI?
Kafama takılan bir başka konuya gelince:
Ferdi Tayfur’un ölüm nedeni, sinüs ameliyatı olduğu Antalya’daki hastane yetkilileri tarafından “Operasyon sonrası ortaya çıkan komplikasyonlar” olarak açıklandı.
O dakikadan itibaren aklıma bir soru takıldı: Beyin damarında stent takılı, böbrek nakli olmuş, diyaliz tedavisi görmüş, kısmi felç geçirmiş 79 yaşındaki bir insanın sadece kulak burun boğaz sorunu yaratan nispeten daha önemsiz bir rahatsızlık için ameliyat olması gerekir miydi? Konuyu tıp uzmanlarının deneyim ve vicdanına bırakıyorum.
Murat Övüç denilen…
Yukarıdaki üç noktanın gerisini siz getirin istedim.
Murat Övüç denilen kimliksiz, kişiliksiz zat, uçakta başına baş örtüsü bağlayıp şaklabanlık yapmış. Öyle olunca da “Dini değerleri aşağılamaktan” göz altına alınmış.
Murat Övüç kim mi? Özellikle kadınların binlerce lira ödeyip izlemeye koştuğu, sesi de kelâmı da kendinden menkul biri. En büyük özelliği ağzının hayli bozuk olması. Sadece bu özelliğinden dolayı sosyal medyada binlerce takipçisi var. Yani… Onu ne yazık ki bu yersiz, saçma ve yapay ilgi yarattı. Sonuç da ortada.
LGBT’nin seri üretime geçip, çekirdek aileyi, örfü, adeti, kültürel ve dini değerleri imha etmek için servis ettiği kişilerin peşine takılanlar neye hizmet ettiklerinin farkında mı acaba?
Gaf kürsüsü
TELE 1 sunucusu Musa Özuğurlu’nun Ferdi Tayfur için söylediği “Sanatsal açıdan berbattı” sözü büyük tepki topladı.
Zap’tiye
Ferdi Tayfur’un cenaze töreni için camiye gelen 9 kişinin ayakkabıları çalındı. Cenazeyi bile fırsat bilenlerle aynı havayı solumak ne acı…
Ne demiş?
“Her sene yeni bir yıla giriyoruz.” (Aleyna Tilki’nin filozofları kıskandıran sözü)
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
News
