TBMM’de, partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, konuşmasına başlamadan önce Demokrat Parti’den istifa eden İzmir Milletvekili Salih Uzun ve İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt’a partisinin rozetini taktı.
Salih Uzun, CHP rozetini taktıktan sonra, “Ben siyasi bir partiden siyasi partiye gelmedim, ben tarihi sorumluluğunu yerine getirmeye çalışan Cumhuriyet Halk Partisi’ne bir demokrat olarak geldim. Ben buraya bu devranı geri döndürmek için geldim” dedi.
Uzun’un ardından kürsüye çıkan Enginyurt, konuşmasına İzmir Marşı’nın sözleriyle başlayıp şöyle devam etti: “Bize gönlünü açan siz Cumhuriyet Partililere çok teşekkür ediyorum. Biz CHP’li değildik, sayın başkan da geçmişte çok çekti. Ben Özgür Özel’e bir daha teşekkür ediyorum, o davasını çekerek benimle helalleşmiştik. Siz Soma’dakilerle helalleştiniz mi, siz Bolu’da kaybettiğimiz 78 canımızla helalleştiniz mi, siz mülakatta elenen Mert kardeşimizle helalleştiniz mi? Biz sarı saçlı mavi gözlü devam adam Mustafa Kemal Atatürk’ün partisine geldik. Biz kurtuluşun son kalesi CHP’ye geldik. Öylesi bir dönemdeyiz küçük büyük kavgası yapacak bir dönemde değiliz. Hacı Bektaş-ı Veli’nin dediği gibi bir olma, iri olma, diri olma zamanımızdır. Başımızdaki ya benimsin ya kara toprağın diyor. Senin de kara toprağın da olmayacağız. Biz Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri olmaya geldik. Bize korkmuyor musunuz diye soruyorlar, biz korkuyu Kerbelâ’da yendik. Saraylarda yaşayıp Yezid olmaktansa Kerbelâ’da şehit olan Hüseyin olmaya geldik. Biz CHP’nin helal oylarıyla seçildik. O oyları harama çevirmedik.”
Özel konuşmasında özetle şunları söyledi:
REKLAMKARTALKAYA FACİASI SORUŞTURMASI
“Kartalkaya’da, 78 canımızı kaybettik. Üzerinden 15 gün geçti hâlâ bir açıklama yok. Bilirkişi heyetinin raporuna korsan dediler. Sonra mevcut bilirkişiyi inkar edemeden heyeti genişleteceklerini söylediler. Ancak ortada halen bir rapor yok. Rapor, İl Özel İdaresi’ni ve Bolu Valiliğini sorumlu tuttuğu için rapor Turizm Bakanlığı’nı sorumlu tuttuğu için raporda olmayan suçlamayı, sosyal medya faaliyeti üzerinden CHP’ye yıkmaya çalışıyorlar. 14 gündür halen daha Bolu Cumhuriyet Başsavcısı’nın Ankara’dan yediği tazyik üzerine, hakikatten nasıl uzaklaşırım, CHP’yi buna nasıl bulaştırırım hesabı içindeler.
Turizm Bakanı’nın 2-3 yıl önce katıldığı bir programdaki konuşması çıktı. Diyor ki, ‘Belediye yangın ruhsatını bir kere verir sonra gelip kontrol etmez. Ama bakanlık denetimini yapar.’ İçişleri Bakanı verdiği söze rağmen sessizliğini koruyor. 21 Ocak’ta yangın sürerken, önce 6 sonra, sonra 10 kaybımız var derken, biz 66 kaybımız olduğunu bilip bunların açıklamasını beklerken, Ankara’da Kürşad Zorlu’ya rozet takıp, biz haftalık grup toplantısını iptal ederken, bu sorumluluğu da 23 Şubat’ı bekleyip, büyük kongrelerini yapıp, bu bakanla birlikte diğerlerini de değiştirmenin hesabını yapıyorlar. Bu bakanı ne zaman görevden alırsanız alın, bu bakanı da, bu ülkeye felaket yaşatan bakanları atayan sizsiniz. Bunu değiştiremezsiniz.
REKLAM
16 Nisan’daki referandumla tek adam rejimi hayata geçti. 55 milletvekilinin eskiden imzası bakan için soruşturma için yetiyordu. Vekil sayısı arttı şimdi bu sayı 60 oldu. Şu an Meclis’te, 301 milletvekili imza atmadan bu bakanı konuşalım diyemiyorsunuz. Eski Anayasa’da 276 oyla bakan yargılansın denebiliyordu.
Tüm muhalefetten 279 oyu sağlayıp bu bakanın yargılanmasını isteyeceğiz. Ardından 21 milletvekiline ihtiyacımız ve AK Parti ile MHP’li vekillere o zaman sesleneceğiz. Gelin bu bakanı korumayın, bu hayatlar nasıl sönmüş, bu sistem nasıl çürümüş gelin sorumluların soruşturulması için Meclis’teki 593 yüreğe beyine sesleniyoruz, var mısınız bundan hesabı hep birlikte soralım.
6 ŞUBAT DEPREMLERİ
53 binin üzerinde vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan 6 Şubat depremlerini unutamayız. Yalnızca imar affından 26 milyar TL toplayıp, bu faciaya engel olamayanları, 3 gün boyunca harekete hazır Türk ordusunu korkuyla kışlada tutmaları, deprem sonrası beceriksizlikleri, millet çamur içindeyken çadır satanları unutmadık.
CHP olarak 11 ilde, 90 vekilimizle önümüzdeki 3 günde hasar gören tüm il ve ilçelerde onlara 2 yıl önce olduğu gibi dokunmaya, sorunlarını Meclis’e taşımaya, deprem bölgesine gidiyoruz. Erdoğan, depremden 2 gün sonra yaptığı açıklamada 650 bin konutun yıkıldığını ve bir yıl içinde tüm konutların yapılıp geri teslim edileceğini söylemişti. Bu sözlerle seçime gitmişti. Bir yıl içinde herkesin evlerine kavuşacağını söylemişti. Depremden bir yıl sonra teslim edilen konut sayısı 18 bin 19’du. Sadece verilen sözün yüzde 2.7’ydi.
Depremzedelerin duygularını istismar ederek 2. turda seçimi kazanmıştı. İki yıl sonra ise teslim edilen konut sayısı 201 bin oldu, yani yüzde 30’unu teslim edebildi. Şu an 650 bin konutun 201 binini verebildin. Erdoğan’a inananların 3 tanesi konutta, 7 tanesi prefabrik konutta ya da akrabalarının yanında. Şimdi ‘3. yılda konutları tamamlayacağız’ diyor.
Ancak Hatay’da, 256 bin konutun sadece 46 bini verilmiş ve bu oran çok daha azdır, yüzde 18’de kalmaktadır. Hatay dışında bu oran yüzde 30’ları bulmaktadır. Depremin ardından yapılan yargılamalar ise tam fiyaskodur. Yapılan yargılamaların yüzde 3’ü sonuçlandırılmıştır. Deprem bölgesinde ciddi bir yoğun bakım sorunu vardır. Eğitim sorunu çözülememiştir. 3-4 konteyneri birleştirip okul olarak açmışlardır. Hataylılar, Kahramanmaraşlıları, Adıyamanlıları grup toplantılarımızda geldiler dinledik. Ancak Erdoğan, algı operasyonlarıyla insanları yönlendirmektedir. Salon adamı, sıcağı seven Erdoğan’a diyorum ki oraya git ve o insanların yaşadığı sıkıntıları gör, dertlerine ortak ol. Kiranın en pahalı olduğu ülke OECD’ye göre Türkiye’dedir. Kira 8 yılda 15 kat artmıştır.”
TEĞMENLERİN TAZMİNATI İÇİN OYLAMA
Özel, 5 teğmen ve 3 disiplin amirine “Silahlı Kuvvetlerden Ayırma Cezası” verilmesine ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:
“5 teğmen ve 3 komutan hepimizin onurudur, gururudur. Onlar kendilerini hangi mevkide, makamda görmek istiyorlarsa bunu sağlamak boynumuzun borcudur. İktidar değişene kadar onları misafir edeceğiz. İktidar değişiminden sonra mümkün olan en kısa süre neyse birkaç hafta, birkaç ay içinde teğmenlerimizin hiçbir kayıpları olmadan, maddi ve manevi dönem arkadaşlarından asla geri bırakmadan, bu kayıplarını telafi edeceğiz ve onları o şanlı üniformalarına mutlaka kavuşturacağız.”
Özel, daha sonra CHP tarihinde daha önce yapılmamış bir şey yapacaklarını söyleyerek, şöyle devam etti:
“Şimdi hem bu teğmenlerimizle hem de Tuzla Piyade Okulundan uzaklaştırılan 7 teğmen vardı. Atatürk’ün resmini yakasına takmayanlara saldırdıkları için, had bildirdikleri için görev yaptıkları için ordudan atılmışlardı. 2’si yürütmeyi durdurmayla döndü. Biri dönmem dedi, yargılandı. 5 teğmenimize de orduya girdikleri ilk gün yedikleri lokma ekmekten attıkları kurşuna, giydikleri kıyafetten terliğe kadar bütün yapılan masrafı faiziyle çıkarıp 128’er bin lira tazminat belirlemişler.
Bu 5 teğmen için; bu süreçteki 5 teğmeni de yargılıyorlar, attılar, onlara da tazminat çıkabilir ya da çıkmaz. CHP Grubu kapalı oturumlarında yaptığı oylamayı bugün hiç kimseden gizlemeden, saklamadan burada huzurunuzda yapıyorum. CHP grubu milletvekillerinin, Tuzla Piyade okulundan atılan 5 teğmenin ve burada okuldan atılan 5 teğmene de çıkacak olası tazminatlarını maaşlarından yapacağımız kesintilerle ödemelerini oylarınıza sunuyoruz. Oy birliğiyle kabul edilmiştir. Teğmenimin yediği ekmek de yaktığı kurşun da borç; bizim borcumuzdur. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da CHP nerede durması gerekiyorsa orada durmaya, hangi kararı alması gerekiyorsa o kararı almaya, kime sahip çıkması gerekiyorsa ona sahip çıkmaya devam edecektir.”
Son dönemde yaşanan bazı tutuklamalara ve CHP’lilere yönelik başlatılan soruşturmalara tepki gösteren Özel, şöyle konuştu:
“Seçim takvimlerini birilerinin talimatıyla hareket eden Yüksek Seçim Kurulları başlatamaz. Seçimleri millet başlatır. Milletin dertleri, milletin beklentileri, milletin talepleri seçimi başlatmıştır. Bu süreç derin bir yoksulluğa sürüklenen vatandaşlarımızın her alanda adalete susamış olan milletimizin ortak iradesidir. Türkiye’nin iktidarı değiştirme yolculuğu başlamıştır. Talebimiz erken seçimdir, hemen seçimdir. Erken seçim isteyen bir partinin her şeyle seçime hazır olması gerektiğini söyledik. Erken seçimin adayı erken belirlenecek. Erkenden yola çıkacağız. Daha düne kadar, CHP iki aday tartışması arasında eziliyor; netleşmelidir. diyen bazılarının şimdi, CHP’nin niye adayını erken belirliyor demeye başladığını ama bir yandan da sokağın ve örgütün bu mücadeleyi, bu yürüyüşü nasıl sahiplendiğini birlikte görüyoruz.”
Özel, 2014, 2018 ve 2023 yıllarındaki seçimlerde aday belirleme sürecine değinerek, “Adayı geç belirlemenin, yılları aday tartışmasıyla geçirmenin ya da seçime sayılı günler kala krizler yaşamanın bedelini çok ağır ödedik. Geçmişte adayı tek bir kişinin ya da dar bir heyetin, ekibin belirlemesinin sancılarını da çektik, bunlardan da ders aldık” dedi.
CHP’nin cumhurbaşkanı adayının CHP üyelerinin oylarıyla belirleneceğini anımsatan Özel, geçen haftaki bu açıklamasının ardından partiye katılımların arttığını söyledi.
Özel, aday belirleme seçimiyle ilgili takvimi belirlemek, ön seçim yönergesini hazırlamak, yapılacak seçimle aday olabileceklerin kriterlerini belirlemek ve üye listelerini ve askı listelerini belirlemek ile ön seçimin tüm detaylarını konuşmak üzere 10 Şubat Pazartesi günü Parti Meclisini toplantıya çağırdığını duyurdu.
Özel, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganının Alman şair Bertolt Brecht’in bir şiirinden alındığını söyleyerek, şiirin Almancasını ve Türkçesini okudu. Özel, ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlunun el ele fotoğraflarını gösterdi.
Haber Kaynak : HABERTURK.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
06 Şubat 2025SPOR
06 Şubat 2025GÜNDEM
06 Şubat 2025SPOR
06 Şubat 2025SPOR
06 Şubat 2025GÜNDEM
06 Şubat 2025GÜNDEM
06 Şubat 2025